YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
674f96f5693d6
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 1 5 6
Bugün : 2047
Dün : 30630
Bu ay : 116862
Geçen ay : 890827
Toplam : 29861428
IP'niz : 18.97.9.175

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

YAHYA SİNVAR’LI HAMAS’A SAHİP ÇIKMAK,
TÜRKİYE’Yİ KORUMAKTIR!
Ama Maalesef İktidar Bu Duyarlılıktan Uzaktı!

5 1 vote
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Yorumu Takip Et
Bildir
15 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Acilen MİLLİ ÇÖZÜM’cü bir MİLLİ MUTABAKAT hükümeti kurulmalıdır!

ABD ve AB’nin (tüm Batı ülkelerinin) Ortadoğu’daki 11 Eylül’ü (İkiz Kuleler hezimeti) sayılan; 7 Ekim 2023 tarihindeki, HAMAS’ın İsrail’e aniden saldırıp şaşkınlığa uğratmasını da Yahya Sinvar’ın hazırladığı ortaya çıkmıştır.
İşte bu ortamda, Türkiye samimiyet ve cesaretle Yahya Sinvar’a sahip çıkmaz ve İsrail’e göstermelik değil gerçekten tavır almazsa, bir nevi intihar etmiş sayılacaktır.
Çünkü ne İran’ın ne Hizbullah’ın İsrail’e yapacağı hiçbir şey olmadığı açıktır.
İran’ın, devlet onurunu kurtarmak için en küçük bir harekete geçmesi durumunda bile; ABD, İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya’nın hücumuna uğraması kaçınılmazdır.
İran bunlarla boğuşurken İsrail de Hizbullah dahil Lübnan’ın tamamını ve Suriye’yi alıp, bize karşı hazırlayıp silahlandırdıkları PKK Militanları üzerinden Türkiye’ye saldıracaklardır.
Çünkü, Siyonist Kuduzların Arz-ı Mev’ud (vaad edilmiş kutsal toprakları) içerisinde, Türkiye’mizin Doğu ve Güneydoğusu da bulunmaktadır.
Yani Siyonist ve emperyalist odakların İran ve Lübnan saldırısından bir adım sonrası Türkiye olacaktır.
Ve bu durumda Türkiye tüm şer güçler ve İsrail karşısında çaresiz kalacaktır.
İşte bu nedenle bugün cesur ve onurlu bir çıkış yaparsa, hem Türkiye hem bölgemiz kurtulacaktır.

Ama dindar kahraman(!) Erdoğan iktidarı, bu açık tehlikeyi bile anlamayacak, gerekli ve yeterli tedbirleri alamayacak kadar gafil ve ürkek davranmaktadır.

Bu nedenle Türkiye’nin acil sorunu bu kafalardan ve bu iktidardan kurtulup, acilen MİLLİ ÇÖZÜM’cü bir MİLLİ MUTABAKAT hükümetinin kurulmasıydı.

Aksi halde, Türkiye’ye bir genel saldırı ihtimali bile zaten tıkanmış olan ekonominin altüst olmasına yol açacaktır.

Bugün kendi ülkelerinde düşük faizle kredi alıp Türkiye’ye getirerek, bankalar üzerinden yüksek faizle milyarlarca dolarlık vurgun ve soygunla ülkelerine geri dönmeyi bekleyen 40 milyar dolarlık yabancı paranın böyle bir endişe karşısında hemen kaçacağı konuşulmaktadır.
Milli yatırım ve üretimi bırakıp dışarıdan gelen faiz vurguncusu bu sıcak paraya bel bağlayan Erdoğan iktidarının daha fazla dayanamayacağı anlaşılmaktadır.

Türkiye samimiyet ve cesaretle Yahya Sinvar’a sahip çıkmaz ve İsrail’e göstermelik değil gerçekten tavır almazsa, bir nevi intihar etmiş sayılacaktı. Çünkü ne İran’ın ne Hizbullah’ın İsrail’e yapacağı hiçbir şey olmadığı açıktı. İran’ın, devlet onurunu kurtarmak için en küçük bir harekete geçmesi durumunda bile; ABD, İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya’nın hücumuna uğraması kaçınılmazdı. İran bunlarla boğuşurken İsrail de Hizbullah dahil Lübnan’ın tamamını ve Suriye’yi alıp, bize karşı hazırlayıp silahlandırdıkları PKK Militanları üzerinden Türkiye’ye saldıracaklardı. Çünkü, Siyonist Kuduzların Arz-ı Mev’ud (vaad edilmiş kutsal toprakları) içerisinde, Türkiye’mizin Doğu ve Güneydoğusu da bulunmaktaydı. Yani Siyonist ve emperyalist odakların İran ve Lübnan saldırısından bir adım sonrası Türkiye olacaktı. Ve bu durumda Türkiye tüm şer güçler ve İsrail karşısında çaresiz kalacaktı. İşte bu nedenle bugün cesur ve onurlu bir çıkış yaparsa, hem Türkiye hem bölgemiz kurtulacaktı. Ama dindar kahraman(!) Erdoğan iktidarı, bu açık tehlikeyi bile anlamayacak, gerekli ve yeterli tedbirleri alamayacak kadar gafil ve ürkek davranmaktaydı. Bu nedenle Türkiye’nin acil sorunu bu kafalardan ve bu iktidardan kurtulup, acilen MİLLİ ÇÖZÜM’cü bir MİLLİ MUTABAKAT hükümetinin kurulmasıydı.

Türkiye’nin acil sorunu bu kafalardan ve bu iktidardan kurtulup, acilen MİLLİ ÇÖZÜM’cü bir MİLLİ MUTABAKAT hükümetinin kurulmasıydı.

Şehit Haniye’den sonra, HAMAS’ın başına geçen Yahya Sinvar 2015 yılında ABD tarafından
terörist listesine alındı. Bunun üzerine 16 Mayıs 2018’de El-Cezire’de beklenmeyen bir açıklama
yapan Yahya Sinvar “HAMAS’ın barışçıl ve uzlaşmacı Halk Direnişi” olacağını söyleyerek,
Hamas’ın doğrudan İsrail’le müzakerelere katılacağı yolunda bazı ülkeleri umutlandırmış ve
Siyonistlerin kozlarını elinden alan stratejik bir adım atmıştı. 27 Mayıs 2021’de düzenlediği basın
toplantısında, İsrail Savunma Bakanı’na, “Evine gidinceye kadar yürüyeceği ve bu bir saat
içinde kendisine suikast düzenleyebilecekleri” çağrısı yapmış ve sokaklarda yürümekten
sakınmamıştı. “7 Ekim 2023’te başlayan kutlu HAMAS baskınlarında esir alınan İsrailli rehineler
karşılığı, Siyonist cezaevlerindeki tüm Filistinli mahkûmların serbest bırakılması” teklifini de
Yahya Sinvar yapmıştı. Kimlerin, nerede ve nasıl esir alınıp nerelerde saklanacağını da kendisi
saptamıştı. Yani Sinvar, hem cesaret ve dirayet sahibi bir komutan, hem siyasi ve stratejik
dehaya sahip bir diplomattı.

*****************************************

Siyonist ve emperyalist odakların İran ve Lübnan saldırısından bir adım sonrası Türkiye
olacaktı. Ve bu durumda Türkiye, tüm şer güçler ve İsrail karşısında çaresiz kalacaktı. İşte bu
nedenle bugün cesur ve onurlu bir çıkış yaparsa, hem Türkiye hem bölgemiz kurtulacaktı. Ama
dindar kahraman(!) Erdoğan iktidarı, bu açık tehlikeyi bile anlamayacak, gerekli ve yeterli
tedbirleri alamayacak kadar gafil ve ürkek davranmaktaydı. Bu nedenle Türkiye’nin acil sorunu bu kafalardan ve bu iktidardan kurtulup, acilen MİLLİ ÇÖZÜM’cü bir MİLLİ MUTABAKAT hükümetinin kurulmasıydı. Aksi halde, Türkiye’ye bir genel saldırı ihtimali bile zaten tıkanmış olan ekonominin altüst olmasına yol açacaktı.

*****************************************

İsrail bir Terör devleti olarak kurulduktan sonra en büyük gücü ise Mossad
olacaktı. Ama Yahya Sinvar ve HAMAS’ın askeri kanadı El-Kassam Tugayları komutanları, bu
MOSSAD’ı defalarca şaşırtmış ve başarısız bırakmışlardı…

İşte bizzat Aziz Erbakan Hocamızın o tarihi ve talihli hatırlatmaları:
“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki; TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU; Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması, Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması ve yeni bir devrin başlamasıyla mümkündür!” (NİSAN 1980)

İSLAMIYETİN KURTULUŞU VE TÜRKİYE KALESİNİN KURTULUŞ REÇETELERİ!

Yıllardır kendisini namaz kılan bir lider olarak gösteren sayın Recep Tayyip Erdogan malisef ki İncirlik hava üssünün Irak savaşında Abd (israil) ‘e açması neticesinde Arap baharı safsatasıyla hizmet etmesi sonucu sayısız zulümlere önayak olmuştur…Esasen İslam beldelerine sahip çıkması beklenmekteyken Abd politikalarına sahip çıkmıştır ve kimlere hizmet ettiğini herkese göstermıştir….Şimdi böyle bir liderden bizler Filistine sahip çıkmasını malisef bekleyemeyiz ….Üstün teknolojilere sahip olmamıza rağmen bunları kullandırmama vebalinide taşıyorlar…

Allah CC ordu yetkililerimize feraset lütfeylesin…Bu kutlu yolda hayırlı hizmetler lütfenlesin…Amin

Hamas’lı mücahitler müslümanların izzetini şerefini fiilen kutarmakta. Milli Çözüm ise bunun fikri mücadelesini vermiş ve halen vermektedir. İttihat ve Terakki gerek kasıtlı gerekse zaafları olan yetkililerin gevşeklikleri yüzünden koskoca bir devleti ve milleti perişan etmişlerdir. O süreçte Kuvayı milliye ruhu canlanarak son kalemiz Türkiyemiz düşmandan kurtarılmıştır. İşbirlikçi akp iktidarı ise İttihat ve Terakki’nin din kılıfı geçirilmiş halidir. O günkü Kuvayı milliye ruhunun bugünkü karşılığı ise Milli Çözüm düşüncesidir. Milli Çözüme derhal kulak verilmeli ve Milli Mutabakat Hükümeti kurulmalıdır.

Kalemine sağlık.

MİLLİ ÇÖZÜM UNUTMAZ!

ABD, İran – İsrail gerilimi sonrası donanmasının üçte birini Doğu Akdeniz ve Basta Körfrzine yerleştirdi PKK Suriye’de yüz binin milatını olan sözde ordu kurdu.
ABD, PKK’ya hava savunma sistemleri dahi tedarik ediyor ve özel olarak eğitiyor!
ABD ile TCG Anadolu Gemimiz Tatbikat yapıyor ve halkımızdan gizleniyor!
ABD savaş gemisi İzmir Limanına demirledi…
Hükümet uyuyor, halkı uyutuyor!
Milli Çözüm uyumaz, uyutulmaz, unutmaz ve atlatılmaz! Hükümet bunu unutuyor!
Geçmişi unutmayacağız, aynı vartalara yuvarlanmayacağız.
Toprak ayaklarımızın altından kayıyor.
Filistinli Mücahidleri, mazlumları, İslam’ın onurunu ve bütün insanlığı kurtarabilecek tek oluşum; Erbakan çizgisinden asla sapmamış, Adil Düzen Projesini savunmaktan hiç vazgeçmemiş, Allah’tan başkasına eğilmemiş Milli Çözüm zihniyetidir! Kuva-i Milliye ruhu ile Milli Mütabakat Hükümeti kuracak, topraklarımıza göz dikenlerin gözleri oyulacaktır. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır!

HAMAS İSLÂM’IN ÇANAKKALE’Sİ DİR

Ahzab Suresi 23

Mü’minlerden öyle (mert ve metin) er kişiler vardır ki, Allah üzerine yaptıkları ahde (iman, itaat ve cihad sözlerine) sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirip (Hakk uğrunda canını vermiştir), kimi de (gönülden cenneti ve şehadeti umup) beklemektedirler. Onlar hiçbir vazgeçme ve yan çizme (bedel ve bahanesi) ile (Allah adına verdikleri sözlerini) değiştirmemişlerdir.

Fetih Suresi 29

(Elbette ve kesinlikle Hz.) Muhammed (SAV) Allah’ın Resulüdür; beraberinde bulunanlar (ve kıyamete kadar Onun yanında ve yolunda olanlar) da; inkârcı (zalimlere) karşı şiddetli (cesaretli, mert ve metin), kendi aralarında ise (gayet müsamahalı ve) merhametlidirler. Onları rükû ve secde ederek (her hizmet ve ibadetlerinde sadece) Allah’ın fazlını (lütfu ihsanını) ve rızasını ararken görürsün. Onların nişanları, (nurlu) yüzlerindeki secde izleridir. Bu onların Tevrat’taki vasıflarıdır. İncil’deki vasıfları ise şöyledir: Sanki bir ekin (tohum kabuğunu) yarıp filizlerini çıkarmış, gittikçe onu (bitki fidesini ve gövdesini) kuvvetlendirerek kalınlaşmış, derken sapları üzerine doğrulup boy atmıştır. Ki bu durum (emek çeken) ziraatçıların da hoşuna gider. Allah’ın (mü’minleri ve İslami hareketleri böyle tedricen geliştirip güçlendirmesi) bunlarla kâfirleri öfkelendirmek (ve zalimleri kahretmek) içindir. (Ama onlardan, sonunda inadından ve inkârından dönüp) İman eden ve salih ameller işleyenlere Allah (yine de) mağfiret ve büyük mükâfat va’ad etmiştir.

KIBRISI KURATARAN ERBAKAN KARARLILIĞI, GAZZE’Yİ DE KURTARACAKTIR. ADİL DÜZENE DAYALI YENİ BİR DÜNYAYI DA KURACAKTIR İNŞALLAH.

Türkiye samimiyet ve cesaretle Yahya Sinvar’a sahip çıkmaz ve İsrail’e göstermelik değil gerçekten tavır almazsa, bir nevi intihar etmiş sayılacaktı. Çünkü ne İran’ın ne Hizbullah’ın İsrail’e yapacağı hiçbir şey olmadığı açıktı. İran’ın, devlet onurunu kurtarmak için en küçük bir harekete geçmesi durumunda bile; ABD, İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya’nın hücumuna uğraması kaçınılmazdı.

İran bunlarla boğuşurken İsrail de Hizbullah dahil Lübnan’ın tamamını ve Suriye’yi alıp, bize karşı hazırlayıp silahlandırdıkları PKK Militanları üzerinden Türkiye’ye saldıracaklardı. Çünkü, Siyonist Kuduzların Arz-ı Mev’ud (vaad edilmiş kutsal toprakları) içerisinde, Türkiye’mizin Doğu ve Güneydoğusu da bulunmaktaydı. Yani Siyonist ve emperyalist odakların İran ve Lübnan saldırısından bir adım sonrası Türkiye olacaktı.

Ve bu durumda Türkiye tüm şer güçler ve İsrail karşısında çaresiz kalacaktı. İşte bu nedenle bugün cesur ve onurlu bir çıkış yaparsa, hem Türkiye hem bölgemiz kurtulacaktı. Ama dindar kahraman(!) Erdoğan iktidarı, bu açık tehlikeyi bile anlamayacak, gerekli ve yeterli tedbirleri alamayacak kadar gafil ve ürkek davranmaktaydı.

Bu nedenle Türkiye’nin acil sorunu bu kafalardan ve bu iktidardan kurtulup, acilen MİLLİ ÇÖZÜM’cü bir MİLLİ MUTABAKAT hükümetinin kurulmasıydı. Aksi halde, Türkiye’ye bir genel saldırı ihtimali bile zaten tıkanmış olan ekonominin altüst olmasına yol açacaktı. 

Gerçek şu ki, onlar (zalimler ve hainler, mü’minlere ve İslami girişimlere karşı) hileli planlar kurdular (ve kuracaklardır). Oysa eğer onların (şeytani) hile ve hazırlıkları, dağları yerinden oynatıp kaydıracak (zelzeleler oluşturacak derecede bugün nükleer silahlara ve teknolojik imkânlara dayanmış) olsa bile, Allah katında da (kesinlikle onları boşa çıkaracak ve etkisiz kılacak kudret) planları ve programları vardır! (Allah zalim güçlerin mekir ve tuzaklarını kendi başlarına saracaktır.) (İbrahim -46)

Türkiye’nin sınırlarının korunması Filistin sınırlarından başlar. Filistin davasında Abbas ile irtibat kuran, Yahya Sinvar’ı yok sayan AKP hükümeti açıkça İsrail’e hizmet etmektedir.

Türkiye’nin kurtuluşu Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanının o makama oturması ve Milli Kuvay-ı Milliye ruhu ve şuuruyla Milli Mutabakat hükümetinin acilen kurulmasına bağlıdır. Namus ancak böyle korunabilecektir. Aksi halde takım elbiselerle korunamayan hudutlar postallarla korunmak zorunda kalınacaktır. Bu dirayet ve inanç maalesef mevcut takım elbiseli bakiyede bulunmamaktadır. Aksine her alanda işgal kolaylaştırılılmaktadır. Ülkeyi ekonomik, siyasi, askeri ve her alanda yabancı işgaline açık hale getirilen işbirlikçi akp iktidarından ve onun nihai hedefi ülkemizin işgali olan BOP projesinin eşbaşkanlığı görevini yapan genel başkanından acilen kurtulması gerekmektedir.

“İşte bu ortamda, Türkiye samimiyet ve cesaretle Yahya Sinvar’a sahip çıkmaz ve İsrail’e göstermelik değil gerçekten tavır almazsa, bir nevi intihar etmiş sayılacaktı. Çünkü ne İran’ın ne Hizbullah’ın İsrail’e yapacağı hiçbir şey olmadığı açıktı. İran’ın, devlet onurunu kurtarmak için en küçük bir harekete geçmesi durumunda bile; ABD, İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya’nın hücumuna uğraması kaçınılmazdı. İran bunlarla boğuşurken İsrail de Hizbullah dahil Lübnan’ın tamamını ve Suriye’yi alıp, bize karşı hazırlayıp silahlandırdıkları PKK Militanları üzerinden Türkiye’ye saldıracaklardı. Çünkü, Siyonist Kuduzların Arz-ı Mev’ud (vaad edilmiş kutsal toprakları) içerisinde, Türkiye’mizin Doğu ve Güneydoğusu da bulunmaktaydı. Yani Siyonist ve emperyalist odakların İran ve Lübnan saldırısından bir adım sonrası Türkiye olacaktı. Ve bu durumda Türkiye tüm şer güçler ve İsrail karşısında çaresiz kalacaktı. İşte bu nedenle bugün cesur ve onurlu bir çıkış yaparsa, hem Türkiye hem bölgemiz kurtulacaktı. Ama dindar kahraman(!) Erdoğan iktidarı, bu açık tehlikeyi bile anlamayacak, gerekli ve yeterli tedbirleri alamayacak kadar gafil ve ürkek davranmaktaydı. Bu nedenle Türkiye’nin acil sorunu bu kafalardan ve bu iktidardan kurtulup, acilen MİLLİ ÇÖZÜM’cü bir MİLLİ MUTABAKAT hükümetinin kurulmasıydı. Aksi halde, Türkiye’ye bir genel saldırı ihtimali bile zaten tıkanmış olan ekonominin altüst olmasına yol açacaktı.”

Düşman büyük lakin fitnesi zayıf…
Tarihin gördüğü büyük zulümleri, yeryüzünün her noktasında yaşıyoruz. Genelde tüm mazlumların, özelde ise Müslümanların kara yüzyılı diyebileceğimiz bu uzun dönem, her gün daha da fenalaşarak sürüyor. Bu büyük zulüm düzeninin vesvesecisi şeytan ve onun en büyük ortağı siyonizm; yenilmez, yıkılmaz, baş edilmez gibi davranak insanların zihninde, olduğundan daha büyük bir resim ortaya koymaya çalışıyor. Aziz Erbakan Hocamızın, pek çok anlatısında; “Ben size siyonizmi tanıyın, düşmanınız kimdir diye bunları anlatıyorum. Yoksa, kuvvet ve kudret sahibi Cenabı Hak’tır. Cenabı Hakk’ın kuvvet ve kudreti karşısında tüm bu zalimlerin bir hükmü yoktur.” ifadeleri geçmektedir. Bu ifadeleri nasıl anlamamız gerektiği noktasında ise bu yazıda olduğu gibi Üstad Ahmet Akgül Hocamızın okuyan herkesin anlayacağı ve ancak marazlıların inkar ve itiraz edeceği gerçekleri veciz ifadeler istifademize sunduğu pek çok örnek vardır. Evet düşman örümcek ağı gibi her yeri sarmıştır. Tüm noktalarda ya kendisi vardır ya da öz evladından daha sadık işbirlikçi uşakları. Bu, bize göre dev gibi cüssenin ilk bakışta herkesi sarması da muhtemeldir. Ancak bu bakış açısı yine Ahmet Hocamızın ifadesiyle “meseleleri Allah ile birlikte düşünmemekten” ileri gelen bir bakış açısıdır. Ya gerçek nedir? Bunların köpük-kabuk misali yapılar olduğunu basiret ve feraset sahibi olanlar çok rahat görür. İşte şu Gazze’deki mesele bunun örneğidir. Bu şeytan tohumu İsrail yukarıdan tüm gücüyle ne kadar bomba atsa da aşağıda kuyruğu bacaklarının arasına sıkışmıştır. 15 yıldır başta İsrail uşağı Suud hükümetinin ve tüm emperyalist güçlerin saldırdığı Yemen, hala insanların açlıktan öldüğü Yemen, Kızıldeniz’de İsrail’e ticarete giden gemileri tek başına engellemiş ve hepsinin başını tek başına ezmişti elhamdülillah. İşte, nice yoklukları varlığa çeviren Rabbimiz, yine Nemrutları ve ülkemizdeki diğer 56 İslam ülkesindeki gibi işbirlikçilerini rezil edecek; Halili Hz İbrahim misali ümmetin ve mazlumların yandığı ateşi cennet bahçesine çevirecektir. Görelim bakalım… Görelim ki bir avuç mücahit ümmetin onurunu nasıl kurtacaktır inşallah. Görelim bakalım, fikri dönüşümü Aziz Erbakan Hocamızın projeleriyle başlayan bu kutlu dönemin fiili dönüşü nasıl olacaktır.

Hak ve Batıl mücadelesinde ve Uluslararası alandaki çok boyutlu mücadele yöntemlerinde İstihbarat kurumlarının ne kadar önemli oldğunu bir kez daha görmüş olduk.. Kur’anı Kerim bu konuda belki de iman, mücadele ve akıl ehline şöyle bir ipucu vermektedir!

Rahman ve Rahim Allahın Adıyla

(Bunun üzerine) Şehrin öbür yakasından bir adam koşarak gelip: “Ey Musa, (Firavun’un sarayında) önde gelen (idareciler dünkü cinayet hadisesinin sorumlusu olarak) seni öldürmek konusunda, kendi aralarında görüşüp karar vermekteler… Durma artık buradan çık git, ben sana iyi niyetle öğüt verenlerdenim” diye (uyarmıştı).
[Not: Belki de bu zat, Firavun’un derin devletine sızmış olan Hz. Hızır’dı.]

Kasas Suresi 20

7 Ekim 2023 tarihindeki, HAMAS’ın İsrail’e aniden saldırıp şaşkınlığa uğratmasını da Yahya Sinvar’ın hazırladığı ortaya çıkmıştı. İşte bu ortamda, Türkiye samimiyet ve cesaretle Yahya Sinvar’a sahip çıkmaz ve İsrail’e göstermelik değil gerçekten tavır almazsa, bir nevi intihar etmiş sayılacaktı. Çünkü ne İran’ın ne Hizbullah’ın İsrail’e yapacağı hiçbir şey olmadığı açıktı. İran’ın, devlet onurunu kurtarmak için en küçük bir harekete geçmesi durumunda bile; ABD, İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya’nın hücumuna uğraması kaçınılmazdı. İran bunlarla boğuşurken İsrail de Hizbullah dahil Lübnan’ın tamamını ve Suriye’yi alıp, bize karşı hazırlayıp silahlandırdıkları PKK Militanları üzerinden Türkiye’ye saldıracaklardı.

Allah’ın kader planı o kadar mükemmel işliyor bunu yaşayarak anlıyor ve görüyoruz. İsmail Haniye Hamas’ın liderliğini yaptığı süreçte sakin, rahat, göz önünde, uzlaşıcı gibi gözüken bir yapısı vardı. Kaderi ilahi onu şehitlik makamıyla şereflendirip görevlerinin hepsini ifa etmişti, mutlu ve kutlu sona ermişti. Siyonist İsrail Hamas’a darbe vuracam ve umutsuzluk aşılayacam derken başına daha büyük bir bela olarak Yahya Sinvar’ı alıyordu. Şeytan tuzak ve plan kurarken Allah’ın daha büyük planıyla karşı karşıya geliyordu.
Yahya Sinvar’ın ne kadar iyi bir istihbaratçı olduğu ve nasıl büyük bir stratejik bir deha olduğunu anlıyoruz. Karşıdaki düşmanın gücünü, yapısını, hassasiyetlerini ve stratejilerini anlamanın ne kadar önemli olduğu ve bununda güçlü bir istihbarat ağıyla sağlanabileceğini ve  bir devletin bel kemiği olduğunu anlıyoruz.  
Düşmanını iyi tanırsan ondan gelecek hamlelere karşı tedbirlerini alırsın.
Ekibinin içindeki sağlam ve zayıf halkaları bilip gereken tedbirleri ve görev taksimlerini yapmanın ne kadar önemli olduğu anlaşılıyordu.

Picture of Abdullah AKGÜL

Abdullah AKGÜL

YORUMLAR

Son Yorumlar
15
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx
Paylaş...