YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
674f944503196
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 1 5 6
Bugün : 1947
Dün : 30630
Bu ay : 116762
Geçen ay : 890827
Toplam : 29861328
IP'niz : 18.97.9.175

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

ŞEFKAT UYARISI!

Nefis atına bineni, şeytan terletir
Tevbe et yola gel, derbeder olma!..
Yeter kustukların, derya kirletir
Pişmanlıkla vazgeç, hep heder olma!..

Herkes kendin bilir, isme ne gerek
Mü’minlik mertliktir, olmaz engerek
Hakk için rehbere, boyun egerek
Dürüst ol fesada, blender1 olma!..

Arifi âlimi, feraset tanır
Merkep küheylanı, şımarık sanır
Kur’an açıklarız, işin yok anır
Yazıktır; şeytana, emirber olma!..

Konuştukça batan, duruma düşme
Bırak öyle kalsın, çıbanın deşme
Edep erdem lazım, dostla didişme
Ki sonunda müflis, milyarder olma!..

Şımarmak başlara, ne işler açar
Hak dava aksatır, huzurlar kaçar
Başıboş sivri dil, zehirler saçar
Sen Milli Çözüm’e, kin güder olma!..

Hata kabullenmek, bu kadar mı zor
Soğutmak lazımken, üflenir mi kor
Hem dostları mahzun, hem kendiniz hor
Fitneye yol açan, greyder2 olma!..

Dedikodu fesat, başlatan kimdi
Nice has yürekler, haşlatan kimdi
Başımız tacını, taşlatan kimdi
Bari özür dile, bin beter olma!..

İbret al; Azazil3, has sanılırdı
Hürmet hizmetiyle, kıskanılırdı
Nice bin yıllarca, hoş anılırdı
Kendin israf edip, keyfkeder4 olma!..

Mürşit dinlemeyen, müfsit olurmuş
Bal şerbeti iken, asit olurmuş
Bilgiçlik güdenler, basit olurmuş
Kula takva yarar, kalender5 olma!..

Dünyaya aldanma, bu fani devran
Maddi kayıp için, etme feveran6
Akıllı ahlâklı, vicdanlı davran
Kâbil gibi bahtsız, birader olma!..

Düşmez kalkmaz Allah, beşer şaşarız
Ancak pişmanlıkla, engel aşarız
Bu inat ifsatla, nasıl yaşarız
Sonunda perişan, mükedder7 olma!..

Herkese sorulur, kârın icadın
Nasıl kazanmıştın, nerde harcadın
Melek zannettiğin, çıkmasın cadın
Mübarek sanılan, semender8 olma!..

Yine hep huzurla, yine kol kola
Birlikte koşalım, yine Hak yola
Yarına kim çıkar, bilmem kim kala
Hak’tan cayıp sonra, Haç Peder9 olma!..

Böyle gaz verilip, saza yanaşma
Edep hürmet takın, azıp kaynaşma
Tehditle şantajla, haddini aşma
Kâtip bile değilken, şehbender10 olma!..

Lafın davranışın, önce düşün tart
Yoksa çıkarılır, çün kırmızı kart
Sonrası gönülden, hep olursun tard11
Dergâhtan atılmak, mukadder12 olma!..

Son ikaz; istersen, hesaba katma
Çırpındıkça batma, çamura yatma
Yazıktır emeğin, inada satma
Nifaka yol veren, lambader13 olma!..

5 2 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Yorumu Takip Et
Bildir
25 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

“Ahmet Akgül Bey’in ve Milli Çözüm ekibinin katılmadığımız, fazla katı saydığımız kanaat ve tavırları olabilir. Ama tam 35 sene önceki yazdıkları, konuştukları ve kitaplarıyla bugün hala savundukları konular arasında hiçbir çelişki ve tutarsızlık göremezsiniz. Çünkü “değişmeyen doğruları” ölçü edinmişlerdir. Bazen “keşke biraz daha yumuşak ve sivrilikten uzak olsalardı” diye düşünüyorum, ama acaba çelik gibi olmasalardı bu kadar dik durabilirler miydi? Herhalde böylesine sert olmaları, netliklerinin ve mertliklerinin bir gereği ve göstergesi idi…
Ben, Ahmet Hocanın sohbetlerine katılmış, kitaplarından ve yazılarından oldukça yararlanmış, Onu yakinen tanıma fırsatı yakalamış birisi olarak kendimi şanslı görmekteyim. Bazen anlamadığımdan veya ağabey sandıklarımıza aldandığımdan dolayı aleyhinde konuştuklarım için de, özür dilemekteyim.”[1]

Üstad Ahmet Akgül Hocamıza şaşı bakıp şakınca yorum yapanların pişmanlıkla perişan olup özür dilediklerine tarih defaatle şahit olmuştur.
Şaşkınların (okuduğunu anlamaktan acizlerin…) Kur’an’dan haberi olmadığı, Üstadın ise Kur’an’sız hareket etmediği aşikardır. Zarar ise Kur’an’sız hareket edenlerin olacaktır. Zafer ise hiç şüphesiz her zaman olduğu gibi Kur’an’a, Resule (Sav), Aziz Erbakan Hocamıza uyanların ve davası için gece gündüz çalışanlarındır.

[1] Kaynak makale: https://www.millicozum.com/mc/2011/haziran-2011/erbakan-ve-milli-cozum/

“Bunun üzerine, yine de onu yalanladılar; Biz de onu ve gemide onunla birlikte olanları kurtardık ve onları halifeler (yeryüzünde etkili ve yetkili kimseler) kıldık. Ayetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Uyarılanların nasıl bir sonuca uğratıldıklarına bir bak (ki, uyarıldığı halde laf dinlemeyen ve hatasını kabul etmeyen benlik ve kibir ehlinin sonu nasıl noktalanmıştır).” Yunus: 73

Ama hayır; gerçekten insan, (eline imkân ve fırsat geçince, maalesef rütbesine ve servetine güvenerek şımarıp) azgınlaşmakta ve haddini aşmaktadır.
Kendisini müstağni (ve müstesna) gördüğünden (ve artık kimseye ihtiyacım kalmadı zannettiğinden böyle davranmaktadır). Alak Suresi 6-7.ayet

Rabbimiz bu sona uğramaktan hepimizi muhafaza eylesin, herkes ama herkes üzerine alması gereken dersleri almalı en son üzülmesi gereken insanı üzmemeli… Bizler için gecesini gündüzüne katan birisine gerçekten samimiyetle işittik ve itaat ettik demeli…

Öncelikle Rabbimizden ve sonrasında Üstadımızdan af ve bağışlanmamızı samimi bir şekilde istemeliyiz dil ucuyla değil yürekten af dilemeliyiz Allah dil ucuyla değil Nasuh tövbeleri kabul edip bağışlayacaktır. Bize her daim şefkat elini uzatanın elini boş göndertme Ya Rabbi!

Üstadımızdan defaatle dinlediğimiz “bu zamana kadar ne kazandımsa netlik ve mertliğimden kazandım” dediğini hatırlayarak her işimizde net ve mert olmayız en son sohbetlerinden “sadakatsizden ve ciddiyetsizden Milli Çözüm’cü olmaz” sözünü hiç aklımızdan çıkarmamalıyız.

Adem olmak ne büyük şeref, kıymetin bilmeli eldeki nimetin, bilmez isek kıymetin edemez isek şükrün, ne kalır elde koskoca bir hüzün…

Ya Rabbi bizleri affeyle bağışla, merhametinle muamele et, Senin şefkat ve merhametin olmaz ise ne ola halimiz… Ya Rabbi rızanı kazananlardan eyle… Ya Rabbi sadıklarla kardeşliğimizi pekiştirmeden canımızı alma. Ya Rabbi Adil Düzen devrimini görmeden ve emeği geçip sadıklarla beraber iken vede sadakat üzerindeki iken canımızı al. İmanımız kemale ermeden canımızı alma Ya Rabbi. AMİN

Onlar(dan iman erleri) Calut ve askerlerine karşı çıkarken de şunları söylemişlerdi: “Rabbimiz, (cihaddan kaçmamak, ordudan ve itaatten ayrılmamak için) üzerimize sabır ve metanet yağdır; ayaklarımızı (hizmet ve istikamet üzerinde sabit ve) sağlam tut ve (Senin Hakk Dinini ve adalet düzenini) inkâr eden topluluklara karşı bize yardım et…” (diye dua etmişlerdi.) Bakara Suresi 250.ayet

RAHMETİNE AL BİZLERİ!

Tövbe kapısı hep açık hamdolsun,
Günah kirlerimiz yıka Ya Rabbim!
Huzuruna bizleri neolur tertemiz al!
Hizmet ve cihatla bizleri donat!

İslam Alemi hep duaya muhtaç!
Çok zulümler yaşandı ,acı Ya Rab!
Bizleri nefsimize asla bırakma!
Kardeşlerimizle cennetinde yaşat!

Sonsuz Rahbetinden nasipselmek duasıyla inşaAllah…

TEVBEKÂR OLAN, MAĞFİRET OLUR!

Bu dünya fanidir, bir gün bitecek
Mü’minin hedefi, ahiret olur…
Her şey emanettir, hepsi yitecek
Münafıka kötü, akıbet olur…

Her an huzurdasın, edepli davran
Ömrün gelir geçer, biter bu devran
Ecele yaklaşır, yol alan kervan
Sıdk ile tevbekâr, mağfiret olur…

Pişman olup sızla, ağla be gönül
Ah çekip yüreğin, dağla be gönül
Beynini Rabbine, bağla be gönül
Gözyaşı günaha, taharet1 olur…

Terbiyeni takın, Allah’tan utan
Kıymet izzet bulur, ahdini tutan
Şeytana aldanıp, oltayı yutan
Hıyanetin sonu, hasaret2 olur…

Hak hâkim olacak, hayal kuralım
Rahmet kapısını, her an vuralım
Yeter ki ey dostum, sağlam duralım
Hak dava sadıkı, mefharet3 olur…

Makam çıkar için, hep çark edenin
Riya gurur kibir, benlik güdenin
Kutlu davasını, koyup gidenin
Tüm kârı dünyadan, ibaret olur

Bilgine hizmete, böbürlenme ha
Şımarıp da kalbi, mühürlenme ha
Hidayet kararıp, kömürlenme ha
Kim demiş Şeytanla, meşveret4 olur…

İnsana yakışan, ahde vefadır
Hak yolunda cefa, ruha sefadır
Temiz leziz lokma, haza şifadır
Helal hoş yiyecek, afiyet olur…

Sıhhat servet şöhret, emanet sana
Yaraşan; Hak yolda, metanet sana
Meal kazandırır, fetanet5 sana
Gayrı tüm nimetler, ariyet6 olur…

İslam’ın meyvesi, edep hayâdır
İman ahlâk vicdan, hayra mayadır
Sonsuzluğu ara, hayat rü’yadır
Âşık kula şiir, maharet olur…

Nasuh Tövbeye Aykırı Olan (Onu geçersiz kılacak) Durumlar

1-Günahıyla sevinmek
2-Günahıyla övünmek
3-Günahında ısrar etmek
4-Günahını Küçümsemek

Üstad Ahmet AKGÜL

Hakk için rehbere, boyun egerek
Dürüst ol fesada, blender olma!..

Güzel yüze doyulurmuş amma ahlak güzelliğine doyulmazmış derler eskiler…

Mürşit dinlemeyen, müfsit olurmuş
Bal şerbeti iken, asit olurmuş
Bilgiçlik güdenler, basit olurmuş
Kula takva yarar, kalender olma!..

Asrımızın Tercümanı olan Rehber Şahsiyeti (MİLLİ ÇÖZÜM- ÜSTAD AHMET AKGÜL ) bulup tâbi olduktan sonra, O Zatın ikazlarını hatırlatmalarını uyarılarını dikkate almayanlar, hesaba katmayanların akıbeti hüsran olması sürpriz olmayacaktır. O Zatın rahmet ve şefkat uyarılarını dikkate almayanlar zavallıdırlar. Rehber şahsiyete değil de kendi ezberlerinin daha doğru olduğuna kani olanlar bilgiçlik taslayanların kaybedecekleri daha kötü bişey var mıdır bu dünyada acaba… Rehber Şahsiyetler, tâbilerini bağlılarını Allah’a götürürler , Allah’ın rızasını kazanmalarına vesile olurlar, LA MEVCUDE İLLALLAH şuuruna sahip olmaya sebep olurlar… Rabbimiz böylesi uyarı ve hatırlatmalara maruz kalacak hatalaarımız yanlışlarımız bilerek veya bilmeyerek olmuş ise , ASRIMIZIN VE KUR’AN’IN TERCÜMANI OLAN BİLGE VE YİĞİT ŞAHSİYET ÜSTAD AHMET AKGÜL Hocamızın uyarılarını hatırlatmalarını dikkate alan hesaba katanlardan olmamızı lütfeylesin.
Umuyoruz ki; bilerek veya bilmeyerek yanlış yapanlar hatalarının farkına varacaklar kendilerini toparlayacaklar , tevbe ediyor pişmanlık gösterileri arkasında fitne fesat çıkarıp şeytana uşaklık yapmayı bırakacaklardır inşaallah.

Son ikaz; istersen, hesaba katma
Çırpındıkça batma, çamura yatma
Yazıktır emeğin, inada satma
Nifaka yol veren, lambader1 olma!..

NİMET, GAYRET İSTER!
      
Hizmet cennetin kapısı
Tembellikle, giren olmaz…
Âlemler Allah yapısı
Şaheseri, gören olmaz…
      
Meal oku, bul teselli
Huzur getirir temelli
Kâinat bin bir tecelli
Hak sırrına, eren olmaz…
      
Saçılsın aşkın külleri
Açılsın vuslat tülleri
Misk kokan, gonca gülleri
Zikrullahla, deren olmaz…
      
Kötülükten, özün sakın
Yalan riya, sözün sakın
Şehvet bakış, gözün sakın
Edep yoksa, ceren1 olmaz…
      
Ceht eylesen, cihat olur
Söz verirsen, biat olur
Her nimete, fiyat olur
Değerini, veren olmaz…
    
Bil ki cennet, ucuz değil
Cehennem lüzumsuz değil
Hiçbir kul, kusursuz değil
Tevbekârı, yeren olmaz…
      
Borca kestane kavursan
Hak hukuk bilmez gâvursan
Har vurup harman savursan
Kel başında, beren2 olmaz…
    
İstismara, dindar isen
Hak düzene, kindar isen
Canana can, adar isen
Dost kapıdan, süren olmaz…
      
Hayat fani, bu dünya boş
Şerri bırak, hep hayra koş
Dürüstlük has, sadakat hoş
Hain kişi, zeren3 olmaz…

“Artık o gün hiç kimseye (ve hiçbir şekilde) zerre kadar zulmedilmeyecektir, sadece yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz.” (Yasin: 54)

(Ve bu gerçekler size tebliğ edildi) Ki (Kur’an’la kalpleri) diri olanları uyarsın (ve hidayet yolunu göstersin) ve inkâr edenlere de (azap) söz(ümüz) hak olsun ve gerçekleşsin (ve hiçbir bahaneleri kalmasın diye gelmiştir).” (Yasin: 70)

Üstadımız Ahmet AKGÜL Hocamızın yıllar yıllar evveli söyledikleri çok kaydadeğer müthiş bir dörtlüklerini hatırlatmak istiyorum:
Taptıkları, şöhret şehvet ve servet
Puthaneler farklı , putları aynı
Kimi meyhanede , kimi mescitte
Postları farklı ya, kurtları aynı

Yine Muhterem Ahmet AKGÜL Hocamızın tespit ve önerilerinden olan : Herhangi bir şeyin , herhangi bir eylemin hareketin ibadet olabilmesi için, günümüzün Asrımızın ve Kur’an’ın Tercümanı olan Üstadımızı Ahmet AKGÜL Hocamıza tâbi ve taraf olmanın gereği olarak: Sadece söyleneni söylendiği İÇİN yapmak, söylendiği ŞEKİLDE yapmak, söylendiği KADAR yapmak, söylendiği ZAMAN VE MEKANDA yapmak ve ÖNEM – ÖNCELİK SIRASINA göre yapmak ; eylemlerimizi ibadet olmasını sağlayan çok önemli tespit ve teşhislerdir… Eğer ki bu tespit ve teşhislerin gereğini yerine getirmek yerine bile bile daha iyisini yapmak adına veya daha fazlasını yapmak gayesiyle yapılan çalışmalar İBADET olma özelliğini kaybetmektedir.

ENBİYA SURESİ 97. AYET:
(Hakkın hâkimiyetiyle, inkârcıların ve münafıkların hezimetiyle sonuçlanacağı kesin) Gerçek olan va’ad yaklaşıvermiştir. İşte o zaman (Hakk davayı ve başındaki kutlu şahsı) inkâr edenlerin gözleri yuvalarından fırlayıp (şaşkınlık ve perişanlığa uğrayacak ve) “Yazıklar olsun ki biz bundan tam bir gaflet (ve hıyanet) içindeydik; doğrusu belki de bizler zalim kimselerdik” (diyerek rezil ve zelil duruma düşecekler ve pişmanlıkla dövüneceklerdir).

ÂL-İ İMRAN SURESİ 55. AYET
Hani Allah, buyurmuştu ki: “Ey İsa, doğrusu Ben senin (dünya) hayatına (şimdilik) son vereceğim, seni (insanların erişemeyeceği şekilde onlardan uzaklaştırıp) Kendime yükselteceğim, seni kâfirlerin (ithamlarından) temizleyeceğim ve (yeniden yeryüzünde zuhur edip Deccalizm’le mücadelende) sana uyanları (zafere eriştireceğim ve) kıyamete kadar inkâra sapanların üstüne geçireceğim. Sonra dönüşünüz yalnızca Banadır, ….

TEVBE SURESİ 61. AYET
Onlardan öyle kimseler de (var ki,) Peygamber’e eziyet edip incitirler; “O (her söyleneni dinleyen) bir kulaktır (çevresindekilere aldanmaktadır)” diyerek (hücum ve hakaret ederler). De ki; “O, (aslında) sizin için bir hayır kulağıdır. (Hz. Muhammed AS) Allah’a da inanır, mü’minlere de inanır. Sizden gerçekten inananlar için de, O bir rahmettir. (Buna rağmen) Allah’ın Resulünü incitenler (ve eziyet edenler ise) acı bir azabı (hak etmişlerdir. Her türlü lanet ve zillet onlar içindir.)



İşte Aziz Erbakan Hocamızın 1980 de ihtilalden 5 ay önce söylediği bu söz ile ve elbette Milli Çözüm’ün gayretlerinden icraatlarından da görmekteyiz ki günümüzde ;

MİLLİ ÇÖZÜM VE ÜSTAD AHMET AKGÜL ;
MİLLİ GÖRÜŞ’ÜN VE ERBAKAN’IN TEK TEMSİLCİSİDİR VE ERBAKAN’IN VE MİLLİ GÖRÜŞ’ÜN KENDİSİDİR.!!

Artık hizmet devranı ve zafer bayramı MİLLİ ÇÖZÜMLEDİR ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCAMIZLADIR!.. İNŞAALLAH.

Siyonistlere – İşbirlikçilerine ve Münafık Kesimlere haykırıyor ve diyoruz ki:
Devran Milli Çözüm’ündür!
Çatlasanız da, patlasanız da, kin ve hasedinizden kıvranıp dursanız da… Beklenen ve müjdelenen zafer ve şeref MİLLİ ÇÖZÜM’e ait olacaktır!.. İşte bizzat Aziz Erbakan Hocamızın o tarihi ve talihli hatırlatmaları:
“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki; TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU; Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması, Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması ve yeni bir devrin başlamasıyla mümkündür!”

Rahman Rahim Olan Allah’ın Adıyla
“(Artık gözünüzü açın ve) Dikkatle anlamaya çalışın ki; göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. (Öyle ise aklı ve imanı olan kimse, her arzusunu O’na sunmalıdır ve her sorununu Kur’an ve Sünnet merkezli çözmeye çalışmalıdır.) O, üzerinde bulunduğunuz her şeyi (ve halinizi) elbette bilip durmaktadır. Ve O’na döndürüleceğiniz gün bütün yaptıklarınızı size haber verecek (ve her şeyin hesabını soracaktır). Allah her şeyi (hakkıyla) Bilir.” (Nur: 63-64

“(Çocukları da:) “Ey babamız, bizim için günahlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten (nefsimizin şeytani dürtüleriyle büyük) hataya düşenler (ve hıyanete yönelenler) oluverdik!” deyip (kötülüklerini itiraf etmişlerdi).

(Hz. Yakub ise şöyle) Demişti: “(Şimdilik değil; ama pişmanlıkta ve tevbekârlıkta samimi olduğunuzu görürsem) İleride sizin için Rabbimden bağışlanma dilerim. Çünkü O, Bağışlayandır, Esirgeyendir” (cevabını vermişti).” Yusuf 96-97

Ayet-i Kerimede Hz Yakup, sözde değil özde bir pişmanlığın ve tevbekârlığın geçerli olduğunu vurgulanmakta!

Cümle alemi, kendimizi de kandırsak; Hak nazarında pişmanlığımız ve tövbemiz samimi değilse bir kıymet etmiyor!  

Tüm hatalara, ısrarla devam edilmesine rağmen işin sahibi tarafından eşsiz bir şefkatle (başımıza/ahiretimize bela olan ahlaki yönlerimizden kurtulmamız için) büyük bir sabırla uyarılar yapılmakta.

Son ikaz; istersen, hesaba katma
Çırpındıkça batma, çamura yatma
Yazıktır emeğin, inada satma
Nifaka yol veren, lambader olma!..

“(Sana karşı) “Tamam-kabul!” (itaat edeceğiz) derler. Ama yanından çıktıkları zaman, onlardan bir grup geceleyin karanlıklarda (gizli odalarda ve kendi aralarında) toplanarak Senin söylediğinin tam tersini kurgular (ve konuşurlar). Oysa Allah, karanlıklarda (gizli ortamlarda ve sinsi kafalarla) neler kurduklarını (biliyor ve) yazıyor. Sen onlardan (bu tutarsız ve münafık tavırlarından) yüz çevir ve aldırma! Allah’a tevekkül et, Vekîl olarak Allah kâfidir.” Nisa 81

Rabbimiz bilerek veya bilmeden bu hallere düşmekten bizleri korusun. Düştü isek çıkmayı bir an evvel nasip etsin, yoksa bu zarar ve ziyandan müminleri korusun. 


Hakkın verdiği bunca nimeti,
Milli Çözüm ile bulduk izzeti,
Tertemiz tiyneti iyi niyeti,
bırakıp da perişan olmayalım !!

Allah Milli Çözüm’den ayırmasın. Adil Düzen’in kurulması yolunda durmadan çalışıp, kulluk imtihanını kazanmayı nasip etsin.

Ne mükemmel bir Şefkat Uyarısı.
Defalarca düşünerek okudum. Hem ikaz hem rahmet hem müjde ardı ardına gelmiş.

Bu uyarı üzerine Meali Kerim’de tefaül yaptığımda Mümin Suresi 1-13 arasındaki ayetleri karşıma çıktı sizlerle paylaşmak istedim.

  • Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
  • 40:1
  •  
  • Ha, Mîm.
  • 40:2
  •  
  • Bu Kitabın (Kur’an’ın) indirilmesi, Azîz (çok güçlü, pek etkin ve tek yetkin), Alîm (yani; olmuş ve olacak her şeyi ve bütün detaylarıyla bilen) Allah’tandır;
  • 40:3
  •  
  • Günahı bağışlayan, tevbeyi kabul edip, (kuluna rahmet ve fazilet kapılarını açan, ama;)cezası da pek şiddetli olan; Kudret, Kerem ve Lütuf sahibi (Allah’tan Hz. Muhammed’e vahyolunan bir Kur’an-ı Azimüşşan’dır). O’ndan başka ilah yoktur. (Bu imtihan hayatının sonunda) Dönüş de O’nadır.
  • 40:4
  •  
  • Allah’ın ayetleri (ve Kur’an’ın hükümleri)konusunda, inkâr edenlerden (münafık ve kâfirlerden) başkası (itiraz ve isyan içinde)mücadele etmez (gerçekleri çarpıtmaya girişmezler). Öyleyse (bu gibi fasık ve münafıkların ve Hakk’tan cayıp bâtıla kayanların) ülkelerde ve beldelerde (bir müddet varlık ve şımarıklık içinde) dönüp dolaşmaları Seni aldatıp imrendirmesin (kafanı karıştırmasın).
  • 40:5
  •  
  • Bunlardan önce Nuh kavmi de (peygamberlerini) yalanlamış ve kendilerinden sonra (sayısı çok) fırkalar da (böyle yapmışlardı). Her (azgın ve sapkın)ümmet, kendi elçilerini (susturmak ve tutuklayıp etkisiz bırakmak üzere) yakalamaya kalkışmışlardır. Hakkı yürürlükten kaldırmak için, bâtıla dayanarak (zalim ve kâfir güçlere yaslanarak) mücadeleye başvurmuşlardır. (Sonunda) Ben de onları (zillet ve hezimete uğratıp) yakaladım. Artık (bir bak ki) Benim (sonunda yakalayıp) cezalandırmam (ve intikam almam) nasılmış!
  • 40:6
  •  
  • (Ey Nebim!) Böylece Senin Rabbinin kâfirler üzerindeki: “Gerçekten onlar ateşin halkıdır (ve cehenneme atılacaklardır)” sözü aynen gerçekleşip Hakk olacak (ve yerini bulacaktır).
  • 40:7
  •  
  • (Meleklerden) Arş’ı yüklenip taşımakta olanlar (ve Allah’ın arş’ı olan mü’min ve müstakim gönüllere ulaşanlar) ve çevresinde bulunanlar, Rablerini hamd ile tesbih etmekte, O’na iman etmekte ve iman edenlere mağfiret dilemektedirler: “Rabbimiz, Sen rahmet ve ilim bakımından her şeyi kuşatıp-sarıverdin, (bu nedenle, küfür ve kötülükten samimiyetle) tevbekâr (kullara) ve Senin yoluna tâbi olan (müstakim ve mücahit insan)lara mağfiret et ve onları cehennem azabından koru” (diye dualar yapılmaktadır.)
  • 40:8
  •  
  • “Rabbimiz onları (küfür ve kötülükten ve bâtılı desteklemekten tevbe edip Hakk yolunu tutanları) Adn cennetlerine sok ki, onlara (bunu Sen) va’ad ettin; (ayrıca) babalarından, eşlerinden ve nesillerinden salih olanları da (onlara katıp cennetine koy). Gerçekten Sen, Üstün ve Güçlü olansın, Hüküm ve Hikmet sahibi (yegâne Sultansın!)
  • 40:9
  •  
  • Ve onları (dünyada ve ahirette) kötülüklerden koru. O gün Sen, kimi kötülüklerden korumuşsan, gerçekten ona rahmet buyurmuşsundur. İşte bu, büyük “kurtuluş, mutluluk ve bahtiyarlıktır.”
  • 40:10
  •  
  • Şüphesiz (İslami hüküm ve haberleri kısmen veya tamamen inkâr edip) küfre düşenlere ise (şöyle seslenilecek): “Allah’ın (size olan öfkesi ve) gazaplanması, elbette sizin kendi nefislerinize (kızıp) gazaplanmanızdan daha büyüktür. (Bu nedenle şiddetle cezalandırılacak ve Allah’ın kahrına uğrayacaksınız!) Çünkü siz, imana (Kur’an ahkâmına ve İslam ahlâkına) çağrıldığınız zaman (itiraz ve) inkâr ediyordunuz!” diye nida olunacaktır.
  • 40:11
  •  
  • Onlar ise şöyle deyip duracaklar: “Ey Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin. (Bize cenneti kazanma imkânı verdin, ama biz fırsatı kaçırdık, kötülüklere daldık.)Şimdi günahlarımızı itiraf edip (yalvarıyoruz:)Bir daha (tekrar dünyaya) çıkmaya (ve yeniden imtihan olunmaya) bir yol var mıdır?”
  • 40:12
  •  
  • (Onlara: Hayır bu samimiyetsiz istekleriniz asla kabul olunmayacaktır.) “İşte şu sebepten dolayı; çünkü Allah’a Vâhid (yegâne yardım umulacak ve korkulup sığınılacak tek Zat)olarak (imana ve itaate) çağrıldığınızda inkâr edip (sapıtırdınız. Ama) Eğer O’na ortak koşulduğunda ise inanıp onaylardınız. (Canlı ve cansız tağutları ve şeytani güç odaklarını, Allah’a eşler tutardınız.) Artık hüküm; O Yüce, O Büyük olan Allah’ındır.”
  • 40:13
  •  
  • (Allah) size ayetlerini (böyle) gösteriyor ve sizin için gökten (maddi ve manevi) rızık indiriyor. (Ama) İçtenlikle (Allah’a)yönelenden başkası öğüt alıp-düşünmez (durumdadır).

Hata kabullenmek, bu kadar mı zor
Soğutmak lazımken, üflenir mi kor
Hem dostları mahzun, hem kendiniz hor
Fitneye yol açan, greyder2 olma!..

Dedikodu fesat, başlatan kimdi
Nice has yürekler, haşlatan kimdi
Başımız tacını, taşlatan kimdi
Bari özür dile, bin beter olma!..

İbret al; Azazil3, has sanılırdı
Hürmet hizmetiyle, kıskanılırdı
Nice bin yıllarca, hoş anılırdı
Kendin israf edip, keyfkeder4 olma!..

https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/sefkat-uyarisi-siir/

Ey nefsim ey Şeytan, bırak yakamı
Bu zorlu imtihan, oyun şaka mı
Hilafet Mevlâyı, temsil makamı
Nasip buyur izzet, iffet11 Sultanım…

11- İffet: Namus, hayâ, edep, şeref ve takva.

 

AH NEFSİM!

Uyma nefsine, sahip ol diline
Yazık etme ha, sonra kendine
Güvenme derme çatma, bilgine
Dünya fani, yan kendi derdine

Yol uzun görünsede, çok kısa
Gelip geçiyor bak, uyansana
Dalmışsın, boş kuruntu ve rüyaya
Tövbe et ve sığın, Cenab-ı Hak’ka

Milli Çözümden gayrı, neyim kaldı
İnsanlar dönekleşti ve şaşırdı
İhanete yönelince, hidayet karardı
Giden geri gelmiyor, imtihan sırrı…

Erbakan Hocama, tam bağlı kalmak
Hak davada, kurtulanlardan olmak
Bu yolda pişmek ve yoğrulmak
İçin gerekli tek şart, dik durmak…

Al hisseni nefsim, etrafa bakma
Sefer tasın boşken zafere takma
Fazla fokurdayıp olanı atma
Ne yap ne et ama davanı satma!

Haksız bir davada zirve olmaktansa,
hak davada zerre olmayı tercih ederiz.

Prof.Dr.Necmettin ERBAKAN

Âl-i İmran 8
رَبَّنَا لَا تُزِغْ قُلُوبَنَا بَعْدَ اِذْ هَدَيْتَنَا وَهَبْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةًۚ اِنَّكَ اَنْتَ الْوَهَّابُ
“Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra, bir daha kalplerimizi caydırma (ayaklarımızı kaydırma), bize katından rahmet ve inayet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen.”

https://www.mealikerim.com/3/ali-imran/8

RABBİMİZ, HER DAİM “HİÇ” OLDUĞUMUZUN FARKINDA OLMAYI NASİP ETSİN…

Milli Çözümcü olmak Allah’ın bize en büyük lütfü inayetidir. Rabbimize sonsuz şükürler ediyoruz bizi Milli Çözüm ehli kıldığı için elhamdülillah.
 
 Bir nimetin büyüklüğünün dünyevi ve uhrevi, o nimet olmadan nelerden mahrum kalacağımızın şuurunda olmamak hem şükürsüzlüktür hem nankörlüktür. Ya Rabbi bizleri her iki ekipten de etme, Şükürsüzlerden ve nankörlerden eyleme bizleri.Amin.
 
Âl-i İmran 8
“Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra, bir daha kalplerimizi caydırma (ayaklarımızı kaydırma), bize katından rahmet ve inayet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen.”

https://www.mealikerim.com/3/ali-imran/8

Onlara, zorlu azabımız geldiği zaman yalvarmaları gerekmez miydi? (Ne olurdu hiç olmazsa bu tür ikaz ve belalarımız geldiği zaman bari hatalarını bilip, tevbe ederek boyun eğseler ve Bize dönselerdi!..) Amma velâkin onların kalpleri katılaşmış ve şeytan onlara yapmakta olduklarını çekici (süslü) gösterip (azdırmıştı). En’am : 43

Bunlar: (Hatalarından ve haksızlıklarından) Tevbeye yönelen (ve samimiyetle özür dileyenler, ardından bütün hayatlarını ve icraatlarını İlahi emir ve yasaklar çerçevesinde dizayn ve disipline ederek) ibadet (şuuru ve huzuru içinde hareket) edenler, (her an kendisine lütfedilen sayısız nimet ve faziletlerin sahibi olan Allah’a teşekkürle) hamd edenler, (İlmi, İslami ve insani gaye ve gayretler için) seyahat edenler, (İlahi emirlere ve adil devlet yönetimine itaatle boyun eğerek) rükû ve secde edenler, iyilikleri emredecek ve kötülükleri nehyedip engelleyecek (bir adalet düzeni kurulsun diye) hizmet verenler ve Hududullahı (Allah’ın sınırlarını, Kur’an’ın kurallarını) muhafaza edenler; (çevresinde, ülkesinde ve yeryüzünde; her türlü haksızlık ve ahlâksızlığa, İlahi değer ve dengelerin bozulmasına karşı mücadele verenler, işte bunlar gerçek ve örnek mü’minlerdir.) Sen, (bu özellikleri taşıyan ve Allah’ın sınırlarını koruyan) mü’minleri müjdele! (Ki onlar kurtuluşa ve sonsuz mutluluğa erişenlerdir.) Tevbe : 112

“……“Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya (bu Kur’an’a, akla ve vicdana dayanarak vardığımız kararlarda ve içtihatlarımızda hataen) yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutarak azarlayıp cezalandırma! (Ey) Rabbimiz; (hadlerini aştıkları ve azıp şımardıkları için) bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır (sorumluluklar) yükleyip (bizi bunaltma! Ey) Rabbimiz, kendisine güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma! Bizi affet. Bizi bağışla. Bizi esirgeyip acı! Sen bizim Mevlâ’mızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et. (Nusret ve muvaffakiyet verip zafere eriştir. Amin.)” Bakara:286

Yapma nefsim, Etme nefsim valla yazıktır..
en sonunda “yazıklar olsun” dedirtme nefsim..

Konuştukça batan, duruma düşme
Bırak öyle kalsın, çıbanın deşme
Edep erdem lazım, dostla didişme
Ki sonunda müflis, milyarder olma!..

Hocan Liderin Pirin Önder’inin
şu sözlerine uy be nefsim..

Yarabbi Allahımm, üstadımın yanında direk gibi duranlar yaz bizi, şartellerimizi nolur kendi ellerimizle kapattırma aminn..

Nimetin Şükrünün en önemli şartı ;
NİMETİN FARKINDA olmaktır…

Yarabbi Nimeti elimizden alma. Kalbimizden çıkarma..
Yarabbi Nimeti anlamayı, Nimete Sadık kalmayı, Nimete Vefalı davranmayı bize nasip et..

Tevbe Ya Yarabbi; tüm azgınlıklarımıza, sapkınlıklarımıza, itiraz ve isyanlarımıza…

Tevbe Ya Yarabbi; nefsaniyet, enaniyet ve egoistliğimize…

Tevbe Ya Yarabbi; tembelliğimize, kolaycılığımıza ve vurdumduymazlığımıza…

Tevbe Ya Yarabbi; şımarıklığımıza, had bilmezliğimize ve elçiyi üzmemize…

Tevbe Ya Yarabbi; edepsizliğimize, erdemsizliğimize ve hürmetsizliğimize…

Tevbe Ya Yarabbi; dedikodu, haset ve fitne fesada bulanmamıza…

Tevbe Ya Yarabbi; bilgiçliğimize, basitliğimize ve işbilmezliğimize…

Tevbe Ya Yarabbi; benliğimize, bencilliğimize ve beleşçiliğimize…

Tevbe Ya Yarabbi; akılsızlığımıza, ahlaksızlığımıza ve tüm gizli hastalıklarımıza…

Tevbe Ya Yarabbi; vefasızlığımıza, vicdansızlığımıza ve vasıfsızlığımıza…

Picture of Yalçın GÖZÜBÜYÜK

Yalçın GÖZÜBÜYÜK

YORUMLAR

Son Yorumlar
25
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx
Paylaş...