NAMERDE TÜH!..
SP’den hoş, seçilerek
Boğmakta rol, alana tüh!..
Dava ehli, geçinerek
Susup sessiz, kalana tüh!..
İngiliz’le, can yakandan
Gören çıkmaz, her bakandan
İntikam çin, Erbakan’dan
Hıyanete, dalana tüh!..
Kâfirlerin, oltasına
Batmış Siyon, deltasına
“Sap İsrail, baltasına”
Ona alet, olana tüh!..
Gayret himmet, bak kimde var
Uyarırız, sanki duvar
Dava ehli, nifak savar
“Biat taat”, yalana tüh!..
“Neme lazım…”, der mi mü’min
Değilse nifakta müzmin
Bunca ikram, etti Mün’im
Hâlâ nankör, yılana tüh!..
Beddua da, bir yol adap
Başka çarem, yoktur Ya Rabb
Dava çökse, dünyam harap
Bize kara, çalana tüh!..
“Vekil başkan”, türlü nimet
İzzet ikram, her ganimet
Üstüne eder hıyanet
Belasını, bulana tüh!..
Adil bir Düzen özlerim
Yıllardır Nusret gözlerim
Münafıka zor sözlerim
Bize akrep, salana tüh!..
Hâlâ bize, havlamak boş
Gül’le birlik, Hayfa’ya koş
Gayesiz gayretsiz, nahoş
Tüm falana, filana tüh!..
Gör bunların, başı kıçı
Hep aşikâr, oldu kaçı
Sonda çıktı, gizli HAÇ’ı
Bu tahribat, talana tüh!..
Hani dava, Saadet’miş
Sadık sağlam, kaç adetmiş
Milli Çözüm, Şehadetmiş
Saçımızı, yolana tüh!..
“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” diyor alemlerin efendisi Saadet Partisi içerisinde yaşananları görüpte susmak, partiyi “israil baltasının sapına” hazırlamak bunlara şahit olupta sesiz kalmak şeytanlık değilde nedir?
Erbakandan nasıl intikam alınır işte görün partide ve Aziz Hocamız eliyle kurulan milkolarda adını andırmayarak, Erbakanın en büyük HAİN’ine partiyi ve camiaya hazırlamakla ile işte intikam böyle alınır.
Bu kadar ihaneti görüpde uyarmamak ve uyandırmamak mümkün mü? Bana ne nasıl der vicdan ehli bir mümin, bu feraset ve dirayette bak sadece Milli Çözüm’de var.
Bir yerde bir haksızlık ve zulüm gören kişi eliyle, diliyle ve en sonda kalbiyle buğz etmek mecburiyetindedir. Bunları yapmıyorsa müminlik sıfatını geçtik insanlıktan nasibini almamıştır. Yapılması gerekeni elhamdülillah Milli Çözüm takatinin sonuna kadar yapmakta zalimlerin ve hainlerin her daim karşısında dimdik Hakkı haykırmaktadır.
Hâlâ bize, havlamak boş
Gül’le birlik, Hayfa’ya koş
Gayesiz gayretsiz, nahoş
Tüm falana, filana tüh!..
Hani dava, Saadet’miş
Sadık sağlam, kaç adetmiş
Milli Çözüm, Şehadetmiş
Saçımızı, yolana tüh!..
Kâfirlerin, oltasına
Batmış Siyon, deltasına
“Sap İsrail, baltasına”
Ona alet, olana tüh!..
“(Hakk davasına ve halkına ekonomik ve ahlâki olarak) Zulmedenlere (asla) eğilim göstermeyin (onları hiçbir şekilde desteklemeyin), yoksa size de ateş dokunur (Allah’ın azabına ve gazabına uğrayıverirsiniz). Sizin Allah’tan başka velileriniz (sahibiniz ve destekçiniz) olmadığına (göre), sonra yardım da edilmezsiniz.”
(Hud Suresi 113. Ayet)
Hep günah ekenler, sevap derer mi
Hakkı tutmayanlar, hayra erer mi
Namert Mevla için, göğüs gerer mi
Zatının nuruna, pervane gönlüm!
Hakkı Hak, batılı; batıl görende
Mü’mine mağdura, destek verende
İnkârcı zalime, tuzak örende
Dayanır Kur’ani, fermana gönlüm!
(Temmuz 2014 MÇ)
Hâlâ bize, havlamak boş
Gül’le birlik, Hayfa’ya koş
Gayesiz gayretsiz, nahoş
Tüm falana, filana tüh!..
Hakkı gerçekleri iyiyi doğruyu güzeli faydalıyı adil olanı kim hatırlatırsa kim seslendirirse kim savunursa kim yazarsa , Müminler olarak bizlerde ona destek çıkmalıyız onun kuyusunu kazmamalıyız onu savunanları bizlerde savunmalıyız… Yani ASRIN TERCÜMANINA sahip çıktığımız gibi , Asrın Tercümanına sahip çıkanları da kucaklamalı desteklemeli sevmeli saygı duymalyız.. Asrın Tercümanına havlayanlara bizlerde gereğini yapmalıyız… Yani her daim Hakka hakikata gayret ve çaba içinde olmalı, Hakkı hakikatı haykıran Asrımızın Tercümanına ve Tercümanın sadıklarına destek çıkmak taraf olmak en önemli vazifemizdir… Ya değilse HALİMİZE TÜH… Şuan Siyonizmin İşbirlikçisi Abdullah Gül vb.lerini Milli Çözüm haykırıyor Milli Görüş’ün başına getirmeye ve Milli Görüş ve Erbakan Sevgisine ve projelerine BETON dökme çalışmasını devam ettirmek isteniyor ve Milli Çözüm bu gerçeği hatırlatan tek taraf… Milli Çözüm’e Havlayacağınıza gidinde Milli Görüş’e beton dökmenin Siyonizme İşbirlikçilik yapan marazlı münafıklara havlayın en büyük cihad etmiş olursunuz . Ya değilse tüh…
Ozaman neyin peşindesiniz ? Dilleriniz cvb vermiyor bari vicdanlarınız cvb versin.
Erbakan Ödülleri Törenine katılan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu salona birlikte giriş yapması siyaset gündemini hareketlendirdi.
Bu durum Abdullah Gül’ün Saadet Partisi kanadından Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacağı iddialarını güçlendirdi.
Peki Erbakan Ödülleri Törenlerine katılan Gül hakkında Necmettin Erbakan’ın kendisi ne düşünüyordu?
Milli Görüş’ün lideri Erbakan, bir konuşmasında İsrail ile ilgili sözleri nedeniyle Gül’ü eleştirmişti. Erbakan, “İsrail’in bu yaptıklarına hoşgörüyle bakmalıyız” diyen Gül’e, “Yahu adam tankla 12 yaşındaki çocuğu eziyor ne hoşgörüsü. Bunlara karşı hoşgörü göstereceksin. Bir insanı ameliyat etseniz bütün hatırladıklarını silseniz ancak öyle bir insan konuşur” ifadelerini kullanıyor.
Erbakan devamında ise, “Ne yazık ki uyansınlar diye söylemek zorunda olduğum için söylüyorum. Bir baba evladına bazen der ki ‘Evladım sen bir türlü baltaya sap olamadın.’ Bu AKP’li yöneticiler bundan şikayet ettiler. ‘Biz bir baltaya sap olamıyoruz. Bize bir baltaya sap olmuş muamelesi yapılmıyor’ dediler. Ondan sonra Milli Görüş’ten ayrıldılar illa bir baltaya sap olacağız dediler. Dediler de ne oldu? Meşhur bir atasözü vardır, ‘Bir ağacı sapı o ağaçtan yapılan baltayla keserler.’ Bunun manası ne demek, uyansın diye söylüyorum. Abdullah gitmiş İsrail baltasına sap olmuş. Ben baltaya sap olmak istiyordum ya muradına erdim’ diyor. Tayyip gitmiş dış mihrakların Sevr baltasına sap olmuş” diyor.
SADIK OLMAK GEREK !
Saadette Selamet var!
Bunu gizleyene tüh!
Bu davada kalan da kâr!
Bunu gizleyene tüh!
Hocam 40 yıl anlattı!
Bunu saptırana tüh !
Hep çalıştı hep UYARDI!
İftira atana tüh !
CIA MOSSAD a mı bağlı !
Kim bilir kimden izin aldı !
Kafasına göre aday çıkardı!
TV lerde sırıtana tüh!
Vallahi taş olsa çatlar …
Kimse neden hiç konuşmaz !
Oylar başka yere kayar !
Bu duyarsızlara tüh !
İslam Alemi kan ağlarken !
Sürekli diri diri yanarken !
Dava bizlere emanetken!
Duyarsızca durana tüh !
Enbiyâ 67
“Yuh olsun size ve Allah’tan başka ibadet ettiğiniz (putlara ve tağutlara)! Siz hiç aklınızı kullanmıyor musunuz?”
https://www.mealikerim.com/21/enbiya/67
Cahil sadece bilgisiz demek degildir asıl cehalet bildiğiyle amel etmemektir.
(Üstat Ahmet Akgül)
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
(Ey Elçim!) İnkâr ve nankörlük edenlere de ki: “Yakında (sisteminiz ve tüm tedbirleriniz çöküp yıkılacak ve) yenilgiye uğratılacaksınız ve (dünyada rezil olduğunuz gibi ahirette de) toplanıp cehenneme atılacaksınız!” O ne kötü bir yataktır. (Ne kahredici bir zindandır.) (Âl-i İmran Suresi 12)
Âl-i İmran 178
(Allah’ın rızasını ve Hakk davayı bırakıp) O küfre ve nankörlüğe sapanlar (var ya); onlar kendilerine tanıdığımız fırsat ve mühleti, sakın kendileri için hayırlı sanmasınlar. Biz onlara, ancak günahları (ve sorumlulukları) daha da artsın diye süre (ve fırsat) vermekteyiz. (Sonunda mutlaka) Onlar için aşağılatıcı (pişman ve perişan kılıcı) bir azap (ve kötü bir akıbet) vardır.
https://www.mealikerim.com/3/ali-imran/178
Âl-i İmran 179
Allah, murdar (ve münafık) olanı, temiz ve mübarek olandan ayırt edinceye (sadıklarla sahtekârları belirleyinceye) kadar, (ey münafıklar) mü’minleri, sizin kendisi üzerinde bulunduğunuz (ikili oynamak, fesatçılık ve fırsatçılık yapmak, Dini ve davayı kullanmak gibi) durumda (ve onlarla bir arada) bırakacak değildir. Ve tabi Allah size gaybı da bildirecek değildir. (Hatta pis tıynetli ve çirkef niyetli HABİSLERİ; temiz ve halis mü’minlerden ayırıncaya kadar bu imtihan sürecektir.) Lâkin Allah, elbette elçilerinden dilediğini seçip (bazı sırlarından haberdar kılmaktadır.) Öyleyse siz de Allah’a ve elçilerine iman edin. Eğer iman eder ve sakınırsanız, sizin için büyük bir ecir vardır.
https://www.mealikerim.com/3/ali-imran/179
IRMAĞIMIZ AKGÜL IRMAĞIDIR
75 yıldır göz önünde akıp giden bu Mutahhar Irmağın kenarında, sağlam bir Çınar Ağacı olana selam olsun..!
Aynı nehrin kenarında, tadı ve kokusu bile olmadan ot gibi boy sürene de Yuh olsun!
SP’den hoş, seçilerek
Boğmakta rol, alana tüh!..
Dava ehli, geçinerek
Susup sessiz, kalana tüh!..
İngiliz’le, can yakandan
Gören çıkmaz, her bakandan
İntikam çin, Erbakan’dan
Hıyanete, dalana tüh!..
Allah bize düşmanlarımızla yardımda bulunmaktaydı!
Erbakan Hocamızın sıkça vurguladığı gibi; Müslümanların tıkanıp kaldıkları her durumda Cenabı Hak bu inançlı kullarını selamete ulaştırmak ve onları çaresizlikten kurtarmak için düşmanlarına yanlış yaptırırdı. Ve yapılan yanlışlar, düşmanın tuzaklarını bozardı. Bu ilahi yardımla Müslümanlar galibiyete ulaşırdı.
“Neme lazım…”, der mi mü’min
Değilse nifakta müzmin
Bunca ikram, etti Mün’im
Hâlâ nankör, yılana tüh!..
Evet, biz Milli Çözüm Ekibi ve Erbakan’ın Milli Görüş takipçisi olarak:
1- Müsnet İslamiyet ve istikameti esas alırız.
2- Müspet ve münasip milliyetçiliğe sahip çıkarız.
Zalimin, iftiracının karşısında ve haklının/Hakkın tarafında olmak ilk dersimizdi.
Zalimi göremediysen, iftiraya sesiz kaldıysan, Hakkın tarafında sorumlukları kuşanamadıysam TÜH!..
Hainin (sinsi) münafığa kanmamak ve oyununu bozmak ikinci dersimizdi.
Ülkemiz münafık üssü, oyunları perde perde gizliydi, her birini görme dersini geçemediysem TÜH!..
Zalim, sömürücü, kan ve gözyaşı akıtıcı Siyonist düzenin yerine, Adil Düzen projelerini yeryüzüne hakim kılmaya çalışmak ise en büyük dersimizdi.
Batıl’ı ve düzenini anlamadıysam, Siyonizm’e çözüm sunan/fitneyi kökünden kurutan Beyni/Fikri göremediysen TÜH!..
Kimin Başkan Adayı;
ABDULLAH GÜL OLURSA!?
Abdullah Gül’ü gösterir, Cumhurbaşkan adayı
Haysiyet ve hassasiyet, taşımayan vasıfsız…
İngiliz Siyonistlerin, bu İslamcı adamı
Hem dönek hem de ödlek, başa konmuş cefasız…
Kim yapmışsa Erbakan’a, hakaret ve hıyanet
Ona hürmet rağbet eder, bu ne bozuk bir tıynet
İntikam alır Hoca’dan, bak temelsiz zihniyet
Hâlâ bunu anlamıyor, kifayetsiz kafasız…
Zındıklara hep iltifat, sadıklar haraç1 eder
Erbakan’a kim bağlıysa, Parti’den ihraç eder
Abdullah Gül gibileri, kendine siraç2 eder
Nerde kaldı şuur onur, ey vicdansız vefasız…
Bekle aşikâr olacak, hem aslın hem astarın
Nerde hain dönek varsa, oldu senin starın
Hak Milli Görüş yerine, Siyonizm mi mastarın3?
Hiç hayal kuramıyon mu, İsrail’siz Yafa’sız…
Öyle bir gün yaklaşıyor, için dışa dökülür
Çün en gerçek belgelerle, kirli çorap sökülür
Nice ahmak takımının, boynu mahcup bükülür
Be hey Pakradun piyade, ruh marazın şifasız…
Adım adım ilerliyor, uçuruma kayarın
Abdullah Gül sevdan ile, belli oldu ayarın
Alkışına aldanma hiç, her dalkavuk hıyarın
Etrafında konuşan yok, adil cesur tarafsız…
Sen Erbakan’sız Parti’yi, yüzde bire indirdin
Bu kutlu NUH gemisine, ne hainler bindirdin
Abdullah Gül gibisini, söyle nasıl sindirdin?..
Her amelin kaydedilir, kalemsiz ve sayfasız…
Abdullah Gül dediğiniz, şikaka4 bir nisaptır5
“O İsrail baltasına, hem İslamcı bir saptır!..”
Bu Erbakan’ın sözleri, sağlam tanım hesaptır
Gemi menzile varır mı, has kaptansız tayfasız…
1- Haraç: Değerli bir şeyi ucuza satma.
2- Siraç: Işık, aydınlatıcı kandil.
3- Mastar: Doğruluk ve düzgünlük ölçü aracı.
4- Şikak: Ayrışma, parçalanma.
5- Nisap: Ölçü, derece, gösterge.
https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/kimin-baskan-adayi-abdullah-gul-olursa-siir-3/
Siyonist Şeytani merkezler, işbirlikçi hain çevreleri de kullanarak: “Erbakan zihniyetini dönüştürmek ve Adil Düzen hedeflerini dejenere etmek amacıyla,” hâlâ çok gizli ve kirli hesaplar tezgâhlamaktadır. İşte son zamanlarda sıkça gündeme taşınan: “Saadet, Gelecek ve Deva Partilerinin birleştirilip, hepsinin başına ABDULLAH GÜL’ü geçirme” hazırlıkları da bu şeytanlığın bir parçasıdır ve Milli Görüş’ün kökünü kurutma hesaplarıdır!.. Ve peşinen hatırlatalım ki, bu son derece sinsi ve Siyonist tezgâha, var gücüyle karşı durmayan ve kutlu davasına sahip çıkmayan Milli Görüşçüler maalesef imtihanı kaybetmiş olacaklardır ve günahları pek ağırdır. Zira Erbakan Hocamızın ifadesiyle: “Siyonist baltasının, yerli sapı olan Abdullah Gül’e razı olmak”İsrail’e katılmakla aynıdır. Çünkü Siyonist odaklar, 22 yıldır kullanılıp iyice yıpratılan AKP arabasının ve sömürü çarkının atlarını değiştirme ve Abdullah Gül makyajıyla yoluna devam etme kararı almışlardır. Ancak peşinen vurgulayalım ki, tek başına da kalsak, Allah’ın izniyle bu oyun bozulacaktır! Ve yine üzülerek hatırlatalım ki, insanların en ahmağı; şeytanların, Siyonist odakların ve münafıkların, artık Milli Görüş’ü dönüştürme ve dejenere etme gaye ve girişimlerinden vazgeçtiklerini sananlardır!?
Erbakan Hocamızdan sonra, Milli Görüşçüler deneme-fitneden geçirilmektedirler!
Milli Görüşçülerin imtihanı:
Erbakan Hocamızın arkasından, izini takip edip etmedikleri…
Erbakan Hocamızın eseri ve öğretileri üzerinde bulunup bulunmadıkları… ile ilgili Saadet Partililer imtihan edilmektedirler.
İŞTE MİLLİ ÇÖZÜM’ÜN TARİHİ UYARILARI!
“Siyonist Şeytani merkezler, işbirlikçi hain çevreleri de kullanarak:
“Erbakan zihniyetini dönüştürmek ve Adil Düzen hedeflerini dejenere etmek amacıyla,” hâlâ çok gizli ve kirli hesaplar tezgâhlamaktadır.
İşte son zamanlarda sıkça gündeme taşınan: “Saadet, Gelecek ve Deva Partilerinin birleştirilip, hepsinin başına ABDULLAH GÜL’ü geçirme” hazırlıkları da bu şeytanlığın bir parçasıdır ve Milli Görüş’ün kökünü kurutma hesaplarıdır!..
Ve peşinen hatırlatalım ki, bu son derece sinsi ve Siyonist tezgâha, var gücüyle karşı durmayan ve kutlu davasına sahip çıkmayan Milli Görüşçüler maalesef imtihanı kaybetmiş olacaklardır ve günahları pek ağırdır.
Zira Erbakan Hocamızın ifadesiyle: “Siyonist baltasının, yerli sapı olan Abdullah Gül’e razı olmak” İsrail’e katılmakla aynıdır. Çünkü Siyonist odaklar, 22 yıldır kullanılıp iyice yıpratılan AKP arabasının ve sömürü çarkının atlarını değiştirme ve Abdullah Gül makyajıyla yoluna devam etme kararı almışlardır.
Ancak peşinen vurgulayalım ki, tek başına da kalsak, Allah’ın izniyle bu oyun bozulacaktır!
Ve yine üzülerek hatırlatalım ki, insanların en ahmağı; şeytanların, Siyonist odakların ve münafıkların, artık Milli Görüş’ü dönüştürme ve dejenere etme gaye ve girişimlerinden vazgeçtiklerini sananlardır!?”
Ne yazık ki, Milli Çözüm’ün bu uyarıları karşısında Saadet Partisi içerisinde bulunan sözde Milli Görüşçüler, anında Şeytanın avukatlığını yapmaya başlamış, bu uyarıları yaptığı için de Milli Çözüm’ü yine fitne çıkarmakla suçlamaya başlamışlardı!
“(Şeytan) Dedi ki: “Madem öyle, (Hz. Adem’e secde etmek gibi nefsime ağır gelen bir imtihana tâbi tutmakla) beni azdırmana karşılık; ben de onları (Ademoğullarını saptırmak için) Senin (İslamiyet ve) istikamet yolunun üzerinde oturup (tuzak kuracağım. Her dönemdeki en haklı ve hayırlı davanın ortasında pusu kurup duracağım).
“Sonra; ön taraflarından, arkalarından, sağlarından ve sollarından muhakkak (kullarına) sokulup (saptıracağım). Ki onların çoğunu (artık dinin ve nimetlerin sayesinde eriştikleri lezzet ve faziletlere) şükredici bulmayacaksın. (Çünkü onlara nankörlük ve hıyanet yaptıracağım!?)” (A’raf Suresi 16-17. Ayet)
Oğuzhan Asiltürk ve Temel Karamollaoğlu, Siyonist mihrakların Milli Görüş’e soktukları adamları ve elemanları gibi davranmışlardı?
Şimdi Saadet Partisi’ni Abdullah Gül’ün denetimine sokmak ve böylece Erbakan zihniyetinin kökünü kurutmak için şeytani planlar hazırlanıp uygulanmaktaydı!
Gerçi hidayet semasının yıldızı olan kutlu gerçek ve onurlu şahsiyet, tamamıyla ortaya çıkıp parıldayacak ve hidayet nurları tüm yeryüzüne yayılacaktır ve hiçbir güç buna mani olamayacaktır!
Ancak, Milli Çözüm’ün bütün uyarılarına rağmen, Siyonist Şeytanların Milli Görüş’e soktukları Şeytanlara uymakla Erbakan Hocaya, Milli Görüş’e ve Saadet Partisine nankörlük ve hıyanet edenler belasını bulacaktır!
Bütün bu hıyanetler karşısında Milli Çözüm:
“Ey kavmim, gerçekten siz bununla fitneye düşürüldünüz (imtihana çekildiniz). Sizin asıl Rabbiniz Rahman (olan Allah)dır; şu halde bana uyun ve emrime itaat edin” diye (uyarmıştı). (Tâhâ Suresi 90. Ayet)
Milli Çözüm’ün uyarıları karşısında:
Hâlâ bize, havlamak boş
Gül’le birlik, Hayfa’ya koş
Gayesiz gayretsiz, nahoş
Tüm falana, filana tüh!..
Gör bunların, başı kıçı
Hep aşikâr, oldu kaçı
Sonda çıktı, gizli HAÇ’ı
Bu tahribat, talana tüh!..
Hani dava, Saadet’miş
Sadık sağlam, kaç adetmiş
Milli Çözüm, Şehadetmiş
Saçımızı, yolana tüh!..
NANKÖRE, VEFASIZA TÜH!..
Yıllarca sohbetinde bulunup
Makam görünce, kaçana tüh!..
Zorda kalınca yanına koşup
Kolay zamanda, unutana tüh!..
Gıybet edip, ölü eti çiğneyen
Fitne nifak ile, ayrıştırana tüh!..
Nefsi davranıp, kin güden
Nanköre, vefasıza tüh!..
Tepeden bakıp, küçük gören
Kibirlenmiş, tiplere tüh!..
“Biz”den uzaklaşıp,”Ben” diyen
Şeytanlaşmış, yüzlere tüh!..
Tavır alarak, Milli Çözüme
İblise, yamanana tüh!..
Sözde sahip çıkıp, hain bilgeye
Şerefini, yitirene tüh!..
Hakikati yazıp, konuşanları
Susturmaya, çalışanlara tüh!..
Haksızlık karşısında, susmayanları
Hedef alıp, engel koyanlara tüh!..
İnsan uslanmaz, yanlışta ısrar eder
Hatadan, dönmeyenlere tüh!..
Sonu hüsran olan, yolda gider
Halâ, görmeyenlere tüh!..
Sözleri yazana değil, yazılana bak
İman gözlüğüyle, bakmayana tüh!..
İlham gelmeden olmaz, El Hakk
Bize düşmanlık, besleyene tüh!..
…Abdullah Gül’ün ortak aday olarak desteklenmesini öneren Cumhuriyet gazetesi ve yazarları, hangi odakların borazanı ise, Abdullah Gül de işte onların adayıydı. Peki, Oğuzhan Asiltürk ve Temel Karamollaoğlu ise, niye aynı mihrakların Milli Görüş’e soktukları adamları ve elemanları gibi davranmışlardı?
Aziz Erbakan Hocamız, Ekim 2003’te, Ramazan ayındaki bir basın toplantısında ise; “Abdullah Gül, İsrail Baltasına Sap Olmuştur!” buyurmuşlardı:
“Bunlar Milli Görüş’ten ayrıldılar, illa ‘Bir baltaya sap olacağız’ havasına kapıldılar. Ee, bizden ayrıldılar da ne oldu? Hatırlayınız, meşhur atasözümüz vardır: ‘Bir ağacı, sapı o ağacın dalından yapılan baltayla keserler!’ Bunun manası şudur: Uyansınlar diye söylüyorum. Abdullah (Gül) gitmiş, İsrail baltasına sap olmuş: ‘Ben baltaya sap olmak istiyordum, şimdi muradıma kavuştum!’ diyor. Tayyip gitmiş, dış mihrakların baltasına, Sevr baltasına sap olmuş: ‘İşte bir baltaya sap oldum’ diye övünüyor. Bunun övünülecek nesi var yahu?!’’[1] …
https://www.millicozum.com/mc/2024/agustos-2024/milli-gorusculerin-son-imtihani-ve-abdullah-gul-tuzagi/
Ağızlar hayır, gönüller hakka bayır
Uyardık niceler hıyanette, duydu sağır
Parti işgal edilmiş, ciğer yanıyor cayır
Hala baygın baygın bakan, sığıra tüh…
Son imtihandan kalanlara…
İşine gelmeyince çamura yatanlara
Risk almadan kahramanlık taslayanlara
Plan yapıp çelme takmaya çalışanlara
Gül tehlikesini hiç kafaya takmayanlara
Milli Çözüm’ü kandıracağını sananlara tüh…